bugün
- deniz gezmiş18
- anın görüntüsü11
- eloande12
- allah yerine hızır'dan yardım istemek11
- keki kabarmayan sözlük kızı23
- galatasaray16
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı32
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek9
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması13
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor14
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek8
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay16
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek32
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- düşün ki o bunu okuyor17
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks13
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- en yaşlı özelliğiniz10
- durduk yere tribe giren erkek18
- iğrenç bir his tarif et23
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak9
- beybi leydi13
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi190510
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj17
- nervio13
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi12
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz12
- sözlük kızlarının saç rengi18
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
entry'ler (31)
eşinden ayrıldığında mahkeme kararı ile çocuğun annesinde kalması ve evladından ayrıldığın o ilk an.
7 ve 10 numara dururken yoktur öyle bir karizma. Kendimden biliyorum
bir beşiktaşlı olarak uefa avrupa ligi play off turundaki 30 agustos 2012 rövanş maçında rakibi (bkz: twente) stadından destekleyecegim takımdir. haydi timsahlar yüzümü kara çıkartmayın. o degilde yardım sever bir bursa taraftarı bana bir forma hediye etse ne guzel olur. giyer tribünlerden selam gönderirdi
edit: la hemen niye kötülediniz biz alamancıyız sizin deyiminizle, bizde fark etmiyor hangi takım olursa olsun avrupa kupalarında hepsi bir bizim için. günahmı beşiktaşlı birinin bursa veya başka bir takımı yurtdışında desteklemesi? siz kötüleyin ben yinede gidecegim
edit: la hemen niye kötülediniz biz alamancıyız sizin deyiminizle, bizde fark etmiyor hangi takım olursa olsun avrupa kupalarında hepsi bir bizim için. günahmı beşiktaşlı birinin bursa veya başka bir takımı yurtdışında desteklemesi? siz kötüleyin ben yinede gidecegim
kilosu benim için. şişmansa zaten gerisi beni ilgilendirmiyor nedense
Hayatın keşmekeşligi arasında yükselen tatlı melodilerin şevkimizi arttırdigı o güzelim duygulara muhtacız hepimiz. Minnacık bir gülücük, nazik bir selamlama, tatlı bir söz, ya da çok uzaklardan gönderilen küçücük bir selam.. Ne kadar da mutluluk verici..
Oysa sanal dünyanın cilvelerine kaldık. Aşklarımız da öyle. Sanal türküler yakıyor, sanal ıslıklar çalıyoruz bu küresel çağda.
Oysa sanal dünyanın cilvelerine kaldık. Aşklarımız da öyle. Sanal türküler yakıyor, sanal ıslıklar çalıyoruz bu küresel çağda.
sadece arıza show için bile dinlenmeye deger radyodur.
ben bir mimarım: sağlam bir temel attım ve her yıl bu okula giderek binayı bir akıl ve bilgi kati daha ekliyorum.
ben bir heykeltrasim: ahlak anlayışımı ve felsefemi doğru ve yanlış hamurunu yoğurarak şekillendirdim.
ben bir ressamım: ifade ettiğim her yeni fikir için, dünyadaki renklere yeni bir ton daha ekliyorum.
ben bir doktorum: bana fikrimi soranları ve öğüt isteyenleri tedavi ederim ve hiç gücü kalmamış gibi görünenlerin içindeki gücü ortaya çıkarırım.
ben bir avukatım: kendimin ve herkesin kaçınılmaz ve temel haklarını savunmaya çekinmem.
ben bir polis memuruyum: her zaman başkalarının rahat ve güvende olup olmadıklarını kollarım. gerektiği zaman kavgalaro engeller, durumu yatıştırırım.
ben bir öğretmenim: insanlara kararlılığın, inanmanın ve çalışmanın önemini anlamaları için örnek olurum.
ben bir matemetikciyim: sorunlarımın tümüne doğru çözümler ararım.
ben bir dağcıyım: yavaş yavaş tırmanıyorum ama zirveye ulaşacağım kesin.
ben sözcüğü çok güçlü bir sözcüktür. bu sözcükle başladığınız cümlelere dikkat edin. istediğiniz şey ya da olduğunuzu iddia ettiğiniz her ne işe, size zarar verebilir.
insanların size okulu bitirdikten sonra ne yapacağınızı, yaptığınızı ya da ne olmayı planladığınızı ne kadar sık sorduklarının hiç farkına vardınız mi? yaptığı ya da olmayı planladığı şeyi insanlara beğendiremeyen siz sevgili sözlük okuyucuları, iste size gerçek cevap. bir daha birisi size "yaa, şahı mi? neyse canım. hayatını lahmacun satarak kazanmak kötü bir şey değil. gurur duymalısın" derse, bunu htirlayin.
en önemlisi, ben benim.
ben bir heykeltrasim: ahlak anlayışımı ve felsefemi doğru ve yanlış hamurunu yoğurarak şekillendirdim.
ben bir ressamım: ifade ettiğim her yeni fikir için, dünyadaki renklere yeni bir ton daha ekliyorum.
ben bir doktorum: bana fikrimi soranları ve öğüt isteyenleri tedavi ederim ve hiç gücü kalmamış gibi görünenlerin içindeki gücü ortaya çıkarırım.
ben bir avukatım: kendimin ve herkesin kaçınılmaz ve temel haklarını savunmaya çekinmem.
ben bir polis memuruyum: her zaman başkalarının rahat ve güvende olup olmadıklarını kollarım. gerektiği zaman kavgalaro engeller, durumu yatıştırırım.
ben bir öğretmenim: insanlara kararlılığın, inanmanın ve çalışmanın önemini anlamaları için örnek olurum.
ben bir matemetikciyim: sorunlarımın tümüne doğru çözümler ararım.
ben bir dağcıyım: yavaş yavaş tırmanıyorum ama zirveye ulaşacağım kesin.
ben sözcüğü çok güçlü bir sözcüktür. bu sözcükle başladığınız cümlelere dikkat edin. istediğiniz şey ya da olduğunuzu iddia ettiğiniz her ne işe, size zarar verebilir.
insanların size okulu bitirdikten sonra ne yapacağınızı, yaptığınızı ya da ne olmayı planladığınızı ne kadar sık sorduklarının hiç farkına vardınız mi? yaptığı ya da olmayı planladığı şeyi insanlara beğendiremeyen siz sevgili sözlük okuyucuları, iste size gerçek cevap. bir daha birisi size "yaa, şahı mi? neyse canım. hayatını lahmacun satarak kazanmak kötü bir şey değil. gurur duymalısın" derse, bunu htirlayin.
en önemlisi, ben benim.
sevgili gençler,
iste oldu! mezunsun ya da olmak üzeresin ve hayata atılmaya hazırsın. karışık duygular içerisinde olduğunu biliyorum. hayatta yaşanan önemli aniların cogu böyledir. ama bu çok doğal. bu sayede güzel anlar daha değerli, o kadar güzel olmayan anlar da daha dayanılır olur.
sana ne öğüt versem diye çok düşündüm. neyin söylenmesine, neyin senin tarafından keşfedilmesine karar vermek bir sözlük yazarı için zor bir görev. en sonunda, hayatın temel sorunlarından bazılarına bir gozatmaya karar verdim. bazı insanlar bu konularda hiç düşünmeden hayatlarının sonuna erişirler. ne yazık. oysa ki, insan cevaplar araken, bazı mükemmel keşiflerde bulunur. bunlar moral bozucuda olabilir, bulduğun bir cevap başka soruları gündeme getirebilir. her neyse, sevgili gençler düşüncelerimi sizlerle paylaşmamın bu sorularla karşılaştığında sizlere yardımcı olacağına inanıyorum.
kim? bu sorunun belki de en önemli soru olduğunu anlamak benim bayağı vaktimi aldı. kendini tanımak için çaba göster ve kendin ol. dürüst, saygıdeğer ve mutlu olmaya çalış. kendinle barışık olduğun zaman, her şey yolunda gider. fazla hırslı olma. büyümeye ve değişmeye açık ol. hiçbir zaman yalnız olduğunu düşünme; ailen, arkadaşların, koruyucu meleğin ve tanrı var.
ne? bu biraz hileli bir soru. ilk başta beni yanıltmıştı. sorunun "bugün ne yapacağım?" anlamına geldiğini sanmıştım. oysa, "benim, tutkularım nelerdir?" diye sorduğumda çok ilginçleşti. içinde yanıp tutuşan ve sana güç veren şeyin ne olduğunu keşfet ve onun üzerine git. onunla uğraş. onunla ne istersen yap ama hiç arkanı dunme. sevdiğin için yap. onu yapmanın sana verdiği güç sayesinde hayatın tatsızlıkları ile basacikabilirsin.
ne zaman? bu da yanıltıcı bir sorudur. onu görmezden gelme. dengeni onun sayesinde bulacaksın. bazı şeyleri hemen yapmak gerekir. ertelemek genellikle iş yükünü çoğaltır. her şeyin bir zamanı olduğunu unutma.
bazı şeylerin ertesi güne bırakmak daha iyidir. zor olsa bile, dinlenmeye ve her günün tadını çıkarmaya çalış. zamanla, bazı şeyleri şimdi, bazı şeyleri işe daha sonra yapmanın ve bunları planlamanın keyfine varacaksın.
nerede? bu en kolay sorudur. eğer, evini yüreğinde taşırsan ve yüreğin senin için, neresi ev işe orada çarparsa, sorunun cevabını her zaman bulursun. toplumun etkin bir üyesi ol. bunun seni daha sevimli ve çekici yaptığını göreceksin. basit iyiliklerin ve düşünceli hareketlerin bile çok önemli değişikliklere yol açabileceğini unutma. evet, sen dünyayı değiştirebilirsin.
neden? bu soruyu sormanktan asla vazgeçmeyin. bunun sayesinde büyümeye ve gelişmeye devam edeceksin. gereğinden fazla kaygısız dvrandiginda onun sana güçlük çıkarmasına izin ver. bırak karar verirken seni azarlasın. kim olduğunu ve nerede olmak istediğini unuttuğun zaman kulağına fısıldasın. ama bu soruya karşı dikkati de elden bırakmamalısın. bazen cevabını yıllarca bulamazsın. bazen hiç bulamazsın. bunu bilirsen, aklını yitirmez ve hayatını sürdürürsün.
nasıl? iste bu konuda sana hiçbir öğüt veremem. bunun cevabını kendin bulmak zorundasın. ama şimdiye kadar çok uzun bir yol kadettigin için, başarılı olacağından eminim. sadece kendine ve mucizelre inan. en büyük kesiflerin sorulara cevap ararken bulunduğunu unutma.
sevgili gençler sizleri kutluyor ve başarılar diliyorum.
sevgiler,
daktir fiil gut
iste oldu! mezunsun ya da olmak üzeresin ve hayata atılmaya hazırsın. karışık duygular içerisinde olduğunu biliyorum. hayatta yaşanan önemli aniların cogu böyledir. ama bu çok doğal. bu sayede güzel anlar daha değerli, o kadar güzel olmayan anlar da daha dayanılır olur.
sana ne öğüt versem diye çok düşündüm. neyin söylenmesine, neyin senin tarafından keşfedilmesine karar vermek bir sözlük yazarı için zor bir görev. en sonunda, hayatın temel sorunlarından bazılarına bir gozatmaya karar verdim. bazı insanlar bu konularda hiç düşünmeden hayatlarının sonuna erişirler. ne yazık. oysa ki, insan cevaplar araken, bazı mükemmel keşiflerde bulunur. bunlar moral bozucuda olabilir, bulduğun bir cevap başka soruları gündeme getirebilir. her neyse, sevgili gençler düşüncelerimi sizlerle paylaşmamın bu sorularla karşılaştığında sizlere yardımcı olacağına inanıyorum.
kim? bu sorunun belki de en önemli soru olduğunu anlamak benim bayağı vaktimi aldı. kendini tanımak için çaba göster ve kendin ol. dürüst, saygıdeğer ve mutlu olmaya çalış. kendinle barışık olduğun zaman, her şey yolunda gider. fazla hırslı olma. büyümeye ve değişmeye açık ol. hiçbir zaman yalnız olduğunu düşünme; ailen, arkadaşların, koruyucu meleğin ve tanrı var.
ne? bu biraz hileli bir soru. ilk başta beni yanıltmıştı. sorunun "bugün ne yapacağım?" anlamına geldiğini sanmıştım. oysa, "benim, tutkularım nelerdir?" diye sorduğumda çok ilginçleşti. içinde yanıp tutuşan ve sana güç veren şeyin ne olduğunu keşfet ve onun üzerine git. onunla uğraş. onunla ne istersen yap ama hiç arkanı dunme. sevdiğin için yap. onu yapmanın sana verdiği güç sayesinde hayatın tatsızlıkları ile basacikabilirsin.
ne zaman? bu da yanıltıcı bir sorudur. onu görmezden gelme. dengeni onun sayesinde bulacaksın. bazı şeyleri hemen yapmak gerekir. ertelemek genellikle iş yükünü çoğaltır. her şeyin bir zamanı olduğunu unutma.
bazı şeylerin ertesi güne bırakmak daha iyidir. zor olsa bile, dinlenmeye ve her günün tadını çıkarmaya çalış. zamanla, bazı şeyleri şimdi, bazı şeyleri işe daha sonra yapmanın ve bunları planlamanın keyfine varacaksın.
nerede? bu en kolay sorudur. eğer, evini yüreğinde taşırsan ve yüreğin senin için, neresi ev işe orada çarparsa, sorunun cevabını her zaman bulursun. toplumun etkin bir üyesi ol. bunun seni daha sevimli ve çekici yaptığını göreceksin. basit iyiliklerin ve düşünceli hareketlerin bile çok önemli değişikliklere yol açabileceğini unutma. evet, sen dünyayı değiştirebilirsin.
neden? bu soruyu sormanktan asla vazgeçmeyin. bunun sayesinde büyümeye ve gelişmeye devam edeceksin. gereğinden fazla kaygısız dvrandiginda onun sana güçlük çıkarmasına izin ver. bırak karar verirken seni azarlasın. kim olduğunu ve nerede olmak istediğini unuttuğun zaman kulağına fısıldasın. ama bu soruya karşı dikkati de elden bırakmamalısın. bazen cevabını yıllarca bulamazsın. bazen hiç bulamazsın. bunu bilirsen, aklını yitirmez ve hayatını sürdürürsün.
nasıl? iste bu konuda sana hiçbir öğüt veremem. bunun cevabını kendin bulmak zorundasın. ama şimdiye kadar çok uzun bir yol kadettigin için, başarılı olacağından eminim. sadece kendine ve mucizelre inan. en büyük kesiflerin sorulara cevap ararken bulunduğunu unutma.
sevgili gençler sizleri kutluyor ve başarılar diliyorum.
sevgiler,
daktir fiil gut
heleki sonunda bayrak merasimi falan olmazsa o dersin aksam saatlerine kadar cift kale macla devam ettigi dersti bizim icin o yillar. simdi nasil bilemem tabi.
tirnak makasi eksikliginde kullanilmak zorunda kalan meyve bicagi gibiyim, cok amacli..
hani her yerde duyuyor okuyoruz ya yeter tupcu yeter diye. simdi butun besiktas taraftarlarina yani inonuye giden taraftarlara diyorum ki; sayet bu tupcuden kurtulamiyorsaniz besiktasin evinde ki hic bir maca gitmeyin. protesto edin girenleride bir sekilde ikna edin girmesinler bir kac mac oturup ekran basinda izlesinler sezon sonuna hatta tupcu baskanlari gidene kadar. bakalim kac gun dayanacak baskanlari?
ama diyorsaniz ki bizimkisi besiktas aski e o zaman benim aklima daha iyi bir fikir gelmiyor. bu tupcu parasini almadan surdan suraya gitmez benden soylemesi.
madem carsi grubu bu kadar orjinal, marjinal artik her neyse yapsalar ya boyle bir protesto. fena ol ma mi?
edit: adettendir (bkz: go ahead eagles) taraftarıyım. ikiside kartal anladınız siz onu
ama diyorsaniz ki bizimkisi besiktas aski e o zaman benim aklima daha iyi bir fikir gelmiyor. bu tupcu parasini almadan surdan suraya gitmez benden soylemesi.
madem carsi grubu bu kadar orjinal, marjinal artik her neyse yapsalar ya boyle bir protesto. fena ol ma mi?
edit: adettendir (bkz: go ahead eagles) taraftarıyım. ikiside kartal anladınız siz onu
Masumiyet bosnalı bir çocuğun katliamda ölmeden önce annesine sorduğu soruda saklıydı.. "Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?"
bize dayatilan bir yasam seklidir. keske yeryuzunde hic fakir olmasaydi dedirtendir.
Feijenoord Stadion Hollanda'nın köklü klüplerinden (bkz: Feyenoord) takımının stadyumudur. Kapasitesi 51.177 kişidir. ismi "de kuip" olarak da bilinir. temeli 1935te baslamis,inşası 1937 yılında tamamlanmıştır. Rotterdam da yer almaktadır.
dakika 30 ve feyenoord guidetti ile penalti vurusu kullanacak ve gooolll 1-1. de kuip'te 50 bin seyirci ayakta. kalan dakikalar daha zevkli gececek gibi duruyor.
haydi bastir feyenoord haydi tam zamani simdi. la bana ne oluyorsa bir an atmosfere daldim.
kendi actigim basliga kendim entry giriyorum ama gorgusuz olarak algilamayin.
haydi bastir feyenoord haydi tam zamani simdi. la bana ne oluyorsa bir an atmosfere daldim.
kendi actigim basliga kendim entry giriyorum ama gorgusuz olarak algilamayin.
18.nci dakika itibariyle golsuz berabere devam eden mac. tribunler gercekten gorulmeye deger, dedigim anda ajax christian eriksen ile guzel bir gol atmistir.
ismini Rotte ırmağından almaktadır. Nüfusun (1 Ocak 2007'de: 584.046 kişi) yaklaşık yarısının Hollanda kökenli olmadığı bu şehirde, %7,8 oranında (45.457 kişi) kayda değer bir Türk nüfusu da yaşamaktadır. Rotterdam'in ulusal sloganı: (bkz: Sterker door Strijd), yani: Mücadele ederek, daha güçlü olmak
II. Dünya Savaşı sırasında, 10 Mayıs 1940'da Nazi güçleri tarafından işgal edilen Hollanda, (bkz: Hitler) tarafından 1 gün içerisinde tamamen ele geçirilebilir olarak görülmüştür. Fakat Alman güçleri ummadıkları bir şekilde kuvvetli bir dirençle karşılaşmışlardır. 14 Mayıs 1940'ta Alman güçleri, Hollanda güçlerinin silah bırakmasını sağlamak amacıyla Rotterdam başta olmak üzere Hollanda şehirleri üzerinde yoğun bombardımana başlamıştır. Özellikle Rotterdam, Alman Hava Kuvvetleri (Luftwaffe) tarafından neredeyse tamamen yok edilmiştir. Tahmini olarak 800 sivil öldürülmüş ve 80.000 kişi evsiz kalmıştır. 1950'den 1970'e kadar şehir tamamen yeniden inşa edilmiştir
Kendinizi yabanci hissetmiyeceginiz bir sehir. Son yillarda buyuk bir afrikali nufusu sehri istila etmis durumda. Bunun yaninda turkler ve faslilarin yogun oldugu bir sehir. zaten suan ki belediye baskani (bkz: Fas) asilli ahmed aboetaleb tir. hayat bu sehirde diger sehirlere nazaran daha hizli akmaktadir. diger sehirlerde hayat belirli saatlerden sonra durma noktasindayken siz bu sehirde cok sey yapabilir gorebilirsiniz.
II. Dünya Savaşı sırasında, 10 Mayıs 1940'da Nazi güçleri tarafından işgal edilen Hollanda, (bkz: Hitler) tarafından 1 gün içerisinde tamamen ele geçirilebilir olarak görülmüştür. Fakat Alman güçleri ummadıkları bir şekilde kuvvetli bir dirençle karşılaşmışlardır. 14 Mayıs 1940'ta Alman güçleri, Hollanda güçlerinin silah bırakmasını sağlamak amacıyla Rotterdam başta olmak üzere Hollanda şehirleri üzerinde yoğun bombardımana başlamıştır. Özellikle Rotterdam, Alman Hava Kuvvetleri (Luftwaffe) tarafından neredeyse tamamen yok edilmiştir. Tahmini olarak 800 sivil öldürülmüş ve 80.000 kişi evsiz kalmıştır. 1950'den 1970'e kadar şehir tamamen yeniden inşa edilmiştir
Kendinizi yabanci hissetmiyeceginiz bir sehir. Son yillarda buyuk bir afrikali nufusu sehri istila etmis durumda. Bunun yaninda turkler ve faslilarin yogun oldugu bir sehir. zaten suan ki belediye baskani (bkz: Fas) asilli ahmed aboetaleb tir. hayat bu sehirde diger sehirlere nazaran daha hizli akmaktadir. diger sehirlerde hayat belirli saatlerden sonra durma noktasindayken siz bu sehirde cok sey yapabilir gorebilirsiniz.
Deventer, Hollanda'nın Overijssel Eyaleti'nin Salland bölgesinde kurulmuş olan bir kenttir. Şehrin büyük kısmı Ijssel Nehri'nin doğu yakasında olmakla birlikte batı yakasına doğru da gelişim göstermiştir. 2005 yılında ülke genelinde uygulanan bürokrasiyi azaltma politikası sonucunda nüfusu 5000 olan Bathmen ile birleştirilmiştir.
Deventer büyük ihtimalle Ijssel Irmağı kenarında tahta bir kilise inşa eden ingiliz misyoner Lebuinus tarafından 768 yılında kurulmuştur. Ancak 1981-2006 arasında sürdürülen arkeolojik çalışmalar sonucunda buradaki ilk yerleşimin Bronz Çağı'na kadar gittiği görülmüştür. Ancak Roma Dönemi'nde burada Devantria isimli bir kalenin bulunduğu yolundaki yaygın inanış kanıtlanamamıştır
Hansa Birliği'nin bir üyesi olan ve Ijssel Irmağı kenarında önemli bir ticaret yolunun kavşağında bulunan Deventer 882 yılında Vikingler tarafından yerle bir edilmiştir. Şehir hemen tekrar kurulmuş ve bir surla savunması güçlendirilmiştir. 1000-1500 yılları arasında limanına büyük gemilerin de yanaşabilmesinin bir sonucu olarak şehir hızla gelişti.
Deventer Geert Groote'nin hem doğduğu hem de daha sonra Thomas Kempis ve Erasmus gibi düşünürleri etkileyen okulunu kurduğu şehirdi. 1477 gibi erken bir tarihte bile burada bir basımevi kurulmuştu. Bunun yanı sıra Erasmus'un çocukken gittiği Latin Okulu da Deventer'de bulunmaktaydı.
16.yüzyıldan 20. yüzyıla
1500-1800 yılları arasında Ijssel Nehri'nin su seviyesindeki düşme nedeniylelimanla birlikte şehir de önemini yitirmeye başladı. Bu durum Hollanda şehirleri arasındaki ticari rekabet ve 1568-1648 yılları arasındaki din savaşları nedeniyle daha da hızlanmıştır. 18. yy'da demir endüstrisi şehre geldi. Bunun nedeni şehrin doğusundaki içinde demir içeren bir tür kum bulunmasıdır. Bu sayede şehir endüstriyel bir merkez haline geldi.
ikinci Dünya Savaşı
Deventer Hollanda süvari birliğinin bir garnizonunun burada olmasına rağmen tüm tarihi boyunca çok az savaş görmüştür. Ancak endüstri merkezi ve limanı ikinci Dünya Savaşı sırasında ağır bombardımana maruz kalmıştır. Gene de şehir merkezi bu bombardımandan zarar görmeden kurtulmuştur.
Şehir merkezinin 2 km kuzeydoğusunda Nazi polislerinin eğitildiği bina ise bugün mülteci sığınma evi olarak hizmet vermektedir
Gunumuzde ise Deventer Şehrinin ticari ve endüstriyel önemi azalsa da devam etmektedir. Şehrin ekonomisinin esas lokomtifleri merkezi ısınma sistemleri üreten bir fabrika Nefit önemli bir basımevi olan Kluwer ve 500 yıldır üretilen Deventer Keki'dir
Sayet yolunuz duser ve gezmek isterseniz bu sehri. Gormeniz gereken yerlerden bir kacini soyleyeyim tabi bu benim zevkim.
Waag (Tartıevi) Brink Meydanı'nın kenarında 1550 yılında kurulmuş ve 2003-2004 yılları arasında restore edilmiştir. Bugün içerisinde endüstriyel ve ticari tarih, resim, gümüş eşya ve tarih öncesi döneme ait kalıntıların sergilendiği Deventer Şehir Müzesi bulunmaktadır. Waag'ın dış duvarına asılı bir kazan bulunmaktadır. Yaygın inanışa göre bu kazanda sahte para basan bir kişi kaynatılarak idam edilmiştir.
Lebuin Kilisesi orgu ve tavan resimleriyle dikkat çeken gotik bir kilisedir. Yazın kulesine çıkılarak güzel panaromanın keyfi çıkarılabilir.
Brink, 1575-1900 yılları arasında inşa edilmiş olan evlerin, dükkânların ve cafelerin bulunduğu kent meydanıdır. Bu meydanda bir kac donerci mevcuttur. illaki ben doner yiyecegim diye tutturacak olursaniz. Ama ben tavsiye etmem. şehrin gece hayatının merkezi de burasıdır. Bu meydanda ayrıca her cuma ve cumartesi pazaryeri kurulmaktadır. Bunun yanı sıra bir Ortaçağ geleneği olarak en büyük pazar Hayırlı Cuma günü kurulmaktadır. Meydanda ünlü Deventer ballı kekinin (Deventer Koek) satın alınabileği Bussink Koekhuisje bulunmaktadır.
Oyuncak Müzesi Waag'ın tam arkasında bulunan ve şehrin belki de en güzel binasında hizmet vermektedir.
Dağ Kilisesi küçük bir tepenin üzerine kurulmuştur ve bugün modern sanatlar müzesi olarak hizmet vermektedir. Çevresindeki eski sokaklar özellikle görülmeye değerdir.
Ayrıca şehirde ulusal ve uluslararası üne sahip değişik festivaller düzenlenmektedir
Temmuzun ilk haftasonunda sanatçıların sokaklarda ücretsiz performanslar sergilediği Deventer op Stelten açık hava festivali
Ağustos ayınin ilk pazar gunu yaklaşık 125.000 civarı turist çeken Avrupa'nın en büyük kitap fuarı olan Deventer boekenmarkt
Aralık ayında insanların Viktorya dönemi kıyafetleri giyerek sokaklarda dolaştıkları Dickens Festivali
Ayrica Hollanda'daki iki adet konsoloslugumuzdan bir tanesi bu sehirdedir. Ve turk nufusunun sayisi hicte azinsanamayacak duzeydedir. yaklasik 10 bin turk yasamaktadir bu sehirde. turkler genellikle karadeniz ve kars asillidir. iki adet camii ve bir cemevi mevcuttur. yani yabancilik cekmezsiniz.
Deventer büyük ihtimalle Ijssel Irmağı kenarında tahta bir kilise inşa eden ingiliz misyoner Lebuinus tarafından 768 yılında kurulmuştur. Ancak 1981-2006 arasında sürdürülen arkeolojik çalışmalar sonucunda buradaki ilk yerleşimin Bronz Çağı'na kadar gittiği görülmüştür. Ancak Roma Dönemi'nde burada Devantria isimli bir kalenin bulunduğu yolundaki yaygın inanış kanıtlanamamıştır
Hansa Birliği'nin bir üyesi olan ve Ijssel Irmağı kenarında önemli bir ticaret yolunun kavşağında bulunan Deventer 882 yılında Vikingler tarafından yerle bir edilmiştir. Şehir hemen tekrar kurulmuş ve bir surla savunması güçlendirilmiştir. 1000-1500 yılları arasında limanına büyük gemilerin de yanaşabilmesinin bir sonucu olarak şehir hızla gelişti.
Deventer Geert Groote'nin hem doğduğu hem de daha sonra Thomas Kempis ve Erasmus gibi düşünürleri etkileyen okulunu kurduğu şehirdi. 1477 gibi erken bir tarihte bile burada bir basımevi kurulmuştu. Bunun yanı sıra Erasmus'un çocukken gittiği Latin Okulu da Deventer'de bulunmaktaydı.
16.yüzyıldan 20. yüzyıla
1500-1800 yılları arasında Ijssel Nehri'nin su seviyesindeki düşme nedeniylelimanla birlikte şehir de önemini yitirmeye başladı. Bu durum Hollanda şehirleri arasındaki ticari rekabet ve 1568-1648 yılları arasındaki din savaşları nedeniyle daha da hızlanmıştır. 18. yy'da demir endüstrisi şehre geldi. Bunun nedeni şehrin doğusundaki içinde demir içeren bir tür kum bulunmasıdır. Bu sayede şehir endüstriyel bir merkez haline geldi.
ikinci Dünya Savaşı
Deventer Hollanda süvari birliğinin bir garnizonunun burada olmasına rağmen tüm tarihi boyunca çok az savaş görmüştür. Ancak endüstri merkezi ve limanı ikinci Dünya Savaşı sırasında ağır bombardımana maruz kalmıştır. Gene de şehir merkezi bu bombardımandan zarar görmeden kurtulmuştur.
Şehir merkezinin 2 km kuzeydoğusunda Nazi polislerinin eğitildiği bina ise bugün mülteci sığınma evi olarak hizmet vermektedir
Gunumuzde ise Deventer Şehrinin ticari ve endüstriyel önemi azalsa da devam etmektedir. Şehrin ekonomisinin esas lokomtifleri merkezi ısınma sistemleri üreten bir fabrika Nefit önemli bir basımevi olan Kluwer ve 500 yıldır üretilen Deventer Keki'dir
Sayet yolunuz duser ve gezmek isterseniz bu sehri. Gormeniz gereken yerlerden bir kacini soyleyeyim tabi bu benim zevkim.
Waag (Tartıevi) Brink Meydanı'nın kenarında 1550 yılında kurulmuş ve 2003-2004 yılları arasında restore edilmiştir. Bugün içerisinde endüstriyel ve ticari tarih, resim, gümüş eşya ve tarih öncesi döneme ait kalıntıların sergilendiği Deventer Şehir Müzesi bulunmaktadır. Waag'ın dış duvarına asılı bir kazan bulunmaktadır. Yaygın inanışa göre bu kazanda sahte para basan bir kişi kaynatılarak idam edilmiştir.
Lebuin Kilisesi orgu ve tavan resimleriyle dikkat çeken gotik bir kilisedir. Yazın kulesine çıkılarak güzel panaromanın keyfi çıkarılabilir.
Brink, 1575-1900 yılları arasında inşa edilmiş olan evlerin, dükkânların ve cafelerin bulunduğu kent meydanıdır. Bu meydanda bir kac donerci mevcuttur. illaki ben doner yiyecegim diye tutturacak olursaniz. Ama ben tavsiye etmem. şehrin gece hayatının merkezi de burasıdır. Bu meydanda ayrıca her cuma ve cumartesi pazaryeri kurulmaktadır. Bunun yanı sıra bir Ortaçağ geleneği olarak en büyük pazar Hayırlı Cuma günü kurulmaktadır. Meydanda ünlü Deventer ballı kekinin (Deventer Koek) satın alınabileği Bussink Koekhuisje bulunmaktadır.
Oyuncak Müzesi Waag'ın tam arkasında bulunan ve şehrin belki de en güzel binasında hizmet vermektedir.
Dağ Kilisesi küçük bir tepenin üzerine kurulmuştur ve bugün modern sanatlar müzesi olarak hizmet vermektedir. Çevresindeki eski sokaklar özellikle görülmeye değerdir.
Ayrıca şehirde ulusal ve uluslararası üne sahip değişik festivaller düzenlenmektedir
Temmuzun ilk haftasonunda sanatçıların sokaklarda ücretsiz performanslar sergilediği Deventer op Stelten açık hava festivali
Ağustos ayınin ilk pazar gunu yaklaşık 125.000 civarı turist çeken Avrupa'nın en büyük kitap fuarı olan Deventer boekenmarkt
Aralık ayında insanların Viktorya dönemi kıyafetleri giyerek sokaklarda dolaştıkları Dickens Festivali
Ayrica Hollanda'daki iki adet konsoloslugumuzdan bir tanesi bu sehirdedir. Ve turk nufusunun sayisi hicte azinsanamayacak duzeydedir. yaklasik 10 bin turk yasamaktadir bu sehirde. turkler genellikle karadeniz ve kars asillidir. iki adet camii ve bir cemevi mevcuttur. yani yabancilik cekmezsiniz.
elli kurusluk cikolatanin verdigi mutlulugu vermeyen kizdir benim gozumde. yok hayir cikmiyorsan bile acikca soyle. Hafiz ben seni arkadastan ote gormuyorum. hayir dersemde kalbin kirilmasin falan birseyler de en azindan. zor, cok zor mus bir arkadasin dedigine gore.